Fotodinamik Tedavinin Günümüzdeki Yeri ve Etkili Uygulama Yöntemleri-3
Okuma:169
Tedaviye Yanıtsızlık
Bir hastayı anti-VEGF'e yanıt vermeyen olarak etiketlemek, hastaların çoğunluğu için yanlış kullanılan bir ifade olabilmektedir. Anti-VEGF yükü yüksek olan bazı hastalar vardır; Bu hastalar enjeksiyondan 1 veya 2 hafta sonra kliniğe gelecek olsa, muhtemelen bir yanıt görülecektir. Yaş tip YBMD'li 48 hasta üzerinde yapılan prospektif bir çalışmada, üçte ikisi standart 4 haftalık aralıktan daha erken maksimum merkezi retina kalınlığı (CRT) azalmasına ulaşmış ve bazı hastalar buna 1 veya 2 hafta gibi kısa bir sürede ulaşmıştır. Yanıt vermeyenlerin çoğu aslında kısa vadeli yanıt verenler olabilir.
Buradaki sorun hekim ve hastanın ne tür bir enjeksiyon sıklığını tolere ettiğidir. Retina hekimleri aylık tedaviyi kabul etmektedir ve her 2 ila 3 ayda bir enjeksiyonu optimal olarak kabul etmeye şartlanmıştır. Yeni ilaçlarla bu aralık artacaktır.
Ancak birisini yanıt vermeyen olarak sınıflandırmak için gereken enjeksiyon sayısı açısından tam sayı söylemek zordur. Çok sayıda enjeksiyon yapılıyorsa ve retina kuru kalıyorsa, bu bir yanıt vermedir. Ancak, 3 ila 6 tur aylık enjeksiyondan sonra hala sıvı varsa ve bu sıvı hafifçe artıyorsa veya foveaya yaklaşıyorsa, bu hasta yanıt vermeyen bir hasta olarak kabul edilebilir.
Bazı hekimler yanıt vermeyenleri, aylık 3 anti-VEGF enjeksiyonu geçirmiş ve hala kalıcı sıvısı olanlar olarak tanımlar. 3 ayda kalıcı sıvısı olan hastaların genellikle 1 yılda da kalıcı sıvısı olan hastalar olduğunu gösteren çalışma vardır. Yanıt veren hastaların erken ve hızlı yanıt verdiğini gösteren veriler de mevuttur.
Artık hekimlerin elinde farklı anti-VEGF ajanlarımız vardır. Bevacizumab ile tedaviye başlanan hastayı, yanıt vermeyen olarak sınıflandırmadan önce diğer anti-vegf'e geçmek gerekir. Yine de son anti-VEGF tedavisinden 3 doz sonra kalıcı sıvı varsa, o hastayı yanıt vermeyen bir hasta olarak kabul edilebilir görüşü de söz konusudur.
Düşük düzeyde rezidüel subretinal sıvının tolere edilebileceğine ve bu hastaların uzun vadede iyi görsel sonuçlar elde edebileceğine dair kanıtlar vardır. Örneğin, FLUID çalışması, bir tedavi et ve uzat protokolü kullanılarak ranibizumab ile tedavi edilen ve bir miktar sıvıyı tolere eden yaş tip YBMD'li hastaların, kuruyana kadar tedavi edilen hastalara göre daha az enjeksiyonla karşılaştırılabilir görüşe sahip olduğunu buldu.
Yakın Zamanda Retina Körlüğü ile Mücadele! (Fight Retinal Blindness! Registry study) 700'den fazla gözde yapılan kayıt çalışması da benzer sonuçlara varmıştır. Bazı subretinal sıvılar iyi görsel sonuçlarla tolere edilebilir. Bununla birlikte, intraretinal sıvı ideal değildir ve daha kötü görsel sonuçlarla ilişkilidir.
[Kaynaklar: 1- Bontzos G, Bagheri S, Ioanidi L, et al. Nonresponders to Ranibizumab Anti-VEGF Treatment Are Actually Short-term Responders: A Prospective Spectral-Domain OCT Study. Ophthalmol Retina. 2020;4(12):1138-1145. 2- Singh RP, Kokame GT, Barakat MR, Fein JG. Photodynamic Therapy: Evolving Treatment Strategies and Keys to Effective Delivery. Retina Today. 2023; March (Supplement): 5-13. 3- Guymer RH, Markey CM, McAllister IL, et al. Tolerating Subretinal Fluid in Neovascular Age-Related Macular Degeneration Treated with Ranibizumab Using a Treat-and-Extend Regimen: FLUID Study 24-Month Results. Ophthalmology. 2019;126(5):723-734. 4- Nguyen V, Puzo M, Sanchez-Monroy J, et al. Association Between Anatomical and Clinical Outcomes of Neovascular Age-Related Macular Degeneration Treated with Antivascular Endothelial Growth Factor. Retina. 2021;41(7):1446-1454.]
Not: Katkılarından dolayı Dr. Mehmet ÇITIRIK’a teşekkür ederiz.
Web sitesindeki bu bilgiyi, sunu ve yayınlarınızda aşağıdaki şekilde kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
(Çıtırık M, Teke MY. Fotodinamik Tedavinin Günümüzdeki Yeri ve Etkili Uygulama Yöntemleri-3. http://www.retinaclub.com/ Son Güncellenme Tarihi 01/03/2025).