Retina Club

2016 12 Ayın Sorusu


Okuma:433

Kliniğimize sağ gözde 2 aydır görme azlığı şikâyeti ile başvuran 32 yaşındaki erkek hastanın görme keskinliği 0,1 düzeyinde olarak tespit edilmiştir. Sağ göze ait renkli fundus fotoğrafı, fundus otofloresans görüntüsü, infrared ile EDI-OCT görüntüsü aşağıda görünen hastada tanınız nedir? Lütfen cevabınızı aşağıya yazınız.

Ayın sorusunu bizimle paylaşan Dr. Mehmet Yasin TEKE’ye katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

 

2016 12 Ayın Sorusu- Cevap

Bu ay size kliniğimize sağ gözde 2 aydır görme azlığı şikâyeti ile başvuran ve görme keskinliği 0,1 düzeyinde olan 32 yaşındaki erkek hastanın sağ göze ait renkli fundus fotoğrafı, fundus otofloresans görüntüsü, infrared ile EDI-OCT görüntüsü eşliğinde tanısını sormuştuk.

 

Tanı: Koroid hemanjiyomudur.

Koroid hemanjiyomları, koroid tutulumuna göre sınırlı ve yaygın olmak üzere iki klinik şekilde görülür. Sınırlı (lokalize) tip koroid hemanjiyomu, genellikle sistemik bir hastalığın eşlik etmediği, 3-9 mm çapında, arka kutupta ekvator gerisinde yerleşmiş, düzgün biçimde zeminden kabarık, kırmızı portakal renkli koroidal kitle şeklinde görülür. Yaygın (diffüz) tip genellikle Sturge-Weber sendromu ile birlikte görülür.

Koroid hemanjiyomlarının karakteristik bulguları; oftalmoskopik muayenede fundusta turuncu-kırmızı kitle görünümü varken ultrasonografide A modda yüksek ekojenite gösterirken, B modda akustik olarak doludur.

Fundus flöresein anjiyografide pre-arteriyel fazda hiperflöresans başlar, ilerleyen fazlarda hiperflöresans artarak devam eder, son dönemde ise tümörden sızıntı meydana gelir.

İndosiyanin anjiyografide erken fazda görülen aşırı derecede hiperflöresansı orta ve geç dönemlerde orta derecede hiperfloresans izler. Erken hiperflöresansı takip eden bu rölatif hipoflöresans washout fenomeni olarak adlandırılır ve sınırlı koroid hemanjiomları için karakteristiktir.

Otofloresans görüntülemede koroid hemanjiyomları genel görünüm olarak hipotofloresans gözükür. Lezyonun üzerindeki lipofuskin ve taze subretinal sıvı hiperotofloresans bulgulara yol açarken atrofi ve RPE hiperplazisi, hipootooresansa sebep olur.

Optik koherens tomografide (OCT) ise subretinal ve intraretinal sıvı varlığı tespit edilebilir.

EDI-OCT'de koroid hemanjiyomunun en önemli özelliği, koryokapillaris basısı olmaksızın orta ve büyük koroid damarlarının genişlemesi ile kademeli kubbe şeklinde öne doğru tümör kontürünün görülmesidir. Nevüs ve küçük koroid melanomu gibi diğer koroidal tümörler benzer pürüzsüz ön kontürler gösterir, ancak koryokapillaris kompresyonu ve tümör içerisinde genişlemiş koroid damarlarının yokluğu bu olgularda dikkat çeker.

Tümör, eksudatif retina dekolmanı, kistoid maküla ödemi, retina pigment epiteli değişimleri, subretinal fibrozis gelişimi ile görme kaybına yol açabilir. Ayrıca tümör, üzerindeki RPE ve dış retinal tabakaları etkileyerek kistoid retinal dejenerasyon oluşturur.

Sınırlı koroid hemanjiomları semptomsuz olduklarında tedavi endikasyonu yoktur. En sık komplikasyon ise foveayı etkileyen ve görme kaybına neden olan retina dekolmanıdır. Bu olgularda primer tedavi fotodinamik tedavi (FDT) olup transpupiller termoterapi (TTT), plak radyoterapi, eksternal radyoterapi (ERT) ve intravitreal anti-vasküler endotelyal büyüme faktörü enjeksiyonu uygulanabilecek diğer tedavi seçenekleri arasında yer alır.

(Kaynaklar: 1- Şahinoğlu N, Kır N, Peksayar G, Tuncer S. Koroid Hemanjiyomlarında Fotodinamik Tedavi. Ret-Vit 2008;16:282-287 2- Savku E, Gündüz K. Sınırlı ve Difüz Koroid Hemanjiomlarında Tedavi Sonuçlarımız. Turk J Ophthalmol 2013; 43: 216-220.)

 

Ayın sorusuna web sitesi aracılığıyla 16 doğru cevap verilmiştir. Kura çekimi sonrası kitap ödülünü Sn. Dr. Alparslan ŞAHİN kazanmıştır. Kendisini tebrik ederiz.

Kitap ödülümüzün temininde ve dağıtımında katkılarından dolayı BİLİM İlaç’a teşekkür ederiz.


Soruyu cevaplayabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.