Retina Club

2020 Temmuz Ayın Sorusu


Okuma:662

Kliniğimize başvuran 10 yıldır hipertansiyonu olan, 53 yaşındaki erkek hastanın sol gözünde görme keskinliği el hareketi düzeyindedir. Sağ göz görme keskinliği 20/20 olup muayene bulguları doğaldır. Sol göz renkli fundus fotoğrafı, floresein anjiyografi ve optik koherens tomografi anjiyografi fotoğraflarını görmektesiniz. Tanınız ve bulgularınız nelerdir? Lütfen cevabınızı aşağıya yazınız.

Ayın sorusunu bizimle paylaşan Dr. Mehmet Yasin TEKE’ye katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Ayın Sorusu- Cevap

Bu ay size kliniğimize başvuran 10 yıllık HT tanısı olan, sol görmesi el hareketi düzeyinde bulunan 53 yaşındaki erkek hastanın sol göz renkli fundus fotoğrafı, floresein anjiyografi ve optik koherens tomografi anjiyografi fotoğrafları eşliğinde tanı ve bulgularını sormuştuk.

Tanı: Santral Retinal ven tıkanıklığı (SRVT) ve parasantral akut orta makülopati (PAMM) birlikteliğidir.

Optik koherens tomografi anjiyografisi (OCTA), floresan anjiyografi ile mümkün olmayan farklı retinal kapiller pleksusları in vivo ayırt etmeyi sağlamıştır. Arka kutupta dört kapiller tabakanın varlığı histolojik çalışmalar ile tespit edilmiş ve makulada yüzeysel vasküler pleksus (SVP), ara (intermediate)  kapiller pleksus (ICP) ve derin kapiller pleksus (DCP) olarak adlandırılan üç farklı retinal kapiller pleksus ortaya konmuştur. Ayrıca, optik disk etrafında sinir lifi tabakası aksonlarına paralel bir radyal peripapiller kapiller pleksus gösterilmiştir.

SRVT’ye ikincil olarak gelişen iskemiden DCP ve ICP etkilenmektedir ve özellikle parasantral akut orta makülopati (PAMM) çalışmalarında bu durum gösterilmektedir. Optik koherens tomografi ile ICP ve DCP seviyesinde iskemiden dolayı iç nükleer tabakayla ilgili hiperreflektif bir band ortaya çıkmakta ve buna belirgin orta limitan membran bulgusu (prominent middle limiting membrane sign) denmektedir. Retinal iskemide kan akımı ile ilgili durumların tanı ve değerlendirilmesi için FA önemini korumaktadır. Fakat OCTA’nın hipoperfüzyon bölgesini tanımlama olasılığı yüksektir. OCTA'da özellikle küçük kapiller damarların gösterimi ve kapiller ağların kaybı, FA görüntülerinden daha kontrastlı görünmektedir. OCTA da enface görüntüleme yapılmasının avantajı ile perivenüler eğreltiotu benzeri görünümü iskemi tanısında avantaj sağlamaktadır.

PAMM ve santral retinal ven tıkanıklığı ile ilgili serilerde, PAMM'nin SRVT ile başvuran hastaların % 5,2'sinde meydana geldiği bildirilmiştir. Bu hastaların tümü iskemik olmayan CRVO ile başvurmuş olup hastaların sadece % 20'sinde başvuruda birlikte makula ödemi belirlenmiştir. Ancak retinal kanama veya ödem nedeniyle PAMM algılama yeteneğinin sınırlı olabileceği ve SRVT ile birlikte PAMM varlığının gerçek orandan çok daha yüksek olabileceği bildirilmektedir. SRVT olgularında PAMM'i açıklanamayan görme kaybının bir nedeni olarak tanımak önemlidir. Olgumuzda olduğu gibi ani görme kaybı ve maküler ödem bulunmayan bir SRVT ortamında klinisyenler, orta retina tabakalarını incelmeye dikkat etmelidir. OCT'de orta retinadaki hiperreflektif bantlar, başvuru sırasında PAMM'nin tipik bir özelliği iken, OCTA üzerinde iç nükleer incelme ve DCP'nin hipoperfüzyonu, akut dönem sonrası PAMM'yi düşündürmelidir.

Ayın sorusuna web sitesi aracılığıyla doğru cevap verenler arasında yapılan kura çekimi sonrası kitap ödülünü Sn. Dr. Tuğçe HOROZOĞLU CERAN kazanmıştır. Kendilerini tebrik ederiz.

Kitap ödülümüzün temin ve dağıtımında koşulsuz desteği için DEVA Holding’e teşekkür ederiz.


Soruyu cevaplayabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.