Retina Club

Miyopik Foveoskizis ve Miyopik Maküla Deliği


Okuma:616

 

Miyop hastalarda birçok maküla patolojisinin gelişme olasılığı vardır ve tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir.

Patolojik (dejeneratif) miyopi genellikle, globun aksiyel uzunluğunun 26,5 mm'den uzun olması ve -6 diyoptriden fazla refraksiyon kusuru ile birlikte retinada dejeneratif değişikliklerin eşlik etmesi olarak tanımlanır. Patolojik miyopinin prevelansı değişik coğrafik bölgelerde farklılık göstermekle birlikte en yüksek prevelans Asya ırkında görülmektedir. Birçok ırkta patolojik miyopi en sık körlük sebeplerinden biridir.

Patolojik miyoplarda gözün aksiyel uzunluğunun aşırı uzaması; mekanik çekinti, koroid ve retina pigment epiteli (RPE) tabakalarının incelmesi gibi birçok retinal dejeneratif değişikliğe neden olur. Yüksek miyop bireylerde birçok maküla patolojisi riskinin arttığı iyi bilinmektedir. Bunlar; arka stafilom, koryoretinal atrofi, RPE atrofisi, cila (lacquer) çatlakları, maküla hemorajisi, koroid neovaskülarizasyonu (KNV), miyopik foveoskizis ve miyopik maküla delikleridir.

Hong Kong’da yapılan toplum tabanlı kesitsel epidemiyolojik çalışmada, -6 diyoptri ve daha fazla yüksek miyopisi olan olguların % 11,3 ünde bir veya daha fazla arka kutup patolojisi tespit edilmiştir. Ayrıca yüksek refraksiyon kusuru ve ileri yaş, arka kutup lezyonları ile önemli oranda ilişkili bulunmuştur. Göz doktorları için patolojik miyopi ile ilişkili durumların nasıl yönetileceğinin anlaşılması çok önemlidir. Çünkü patolojik miyopideki bu maküla patolojileri ciddi ve geri dönüşümsüz görme kaybı ile sonuçlanabilmektedir.

 

Miyopik Foveoskizis

Globun aksiyel uzunluğunun aşırı uzaması, yüksek miyop hastalarda arka stafiloma neden olan glob ektazisi veya arka bulging gelişimine neden olmaktadır. Bu anormal dış hatlara sahip arka stafilom, vitreomaküler yüzeyde anatomik değişikliklere sebep olmaktadır. Bu hastalarda miyopik foveoskizis ve maküla deliği gibi maküla patolojisiler gelişebilmektedir.

Miyopik foveoskizis; maküladaki retinal katmanların ayrılması olup, tam kat maküla deliği olmamasına rağmen makülada intraretinal ve subretinal sıvı toplanmasına neden olmaktadır. Miyopik foveoskizisin patogenezinde, arka stafilomlu gözlerin arka hiyaloid yüzeyindeki anormal çekinti rol oynamaktadır. Hastalarda miyopik foveoskizis; ergen evrelerde asemptomatik, geç evrede ise metamorfopside artış ve görme kaybı ile seyreder. Fundus muayenesinde makülada az miktarda subretinal sıvı tespit edilebilir. Bu az miktardaki subretinal sıvının erken evre miyopik foveoskizisde fundus muayenesi ile tespit edilebilmesi çok zordur. Bu yüzden, spektral domain optik koherens tomografi (OCT) miyopik foveoskizislerin değerlendirilmesinde son derece kullanışlıdır. OCT taramaları vitreomaküler traksiyon ile ilişkili epiretinal membranı ve nörosensoryal retinadaki ayrılmayı gösterebilir.

Miyopik foveoskizis ile ilgili literatürdeki bilgiler oldukça sınırlıdır. 29 gözü içeren miyopik foveoskizisli bir çalışmada, ortalama 31,2 aylık takipten sonra görme keskinliğinin % 69 gözde daha kötüye gittiği ve % 31 gözde stabil kaldığı belirlenmiştir. Takip süresinde % 31 gözde miyopik maküla deliği gelişmiştir. Bu olguların 2/3 ünde ise maküla deliği oluşmadan önce foveal ayrılma gelişmiştir. Bu nedenle, miyopik foveoskizisli hastaların foveal ayrılma açısından takip edilmesi ve foveal ayrılma geliştiyse cerrahi tedavi düşünülmesi önerilmektedir.

Foveanın korunduğu internal limitan membran (ILM) soyulması ile birlikte yapılan pars plana vitrektomi (PPV) (gaz tamponatlı), miyopik foveoskizisin ana tedavisidir. Metamorfopsi semptomları olan ve ilerleyici görme kaybı olan hastalarda cerrahi endikedir. Cerrahinin ana amacı, foveoskizise neden olan bütün anormal vitreomaküler traksiyonlari rahatlatmaktır. Cerrahi sonrasında OCT miyopik foveoskizisli gözlerde tam iyileşmeyi göstermiştir. Görsel sonuçlara göre en iyi görme keskinliğindeki düzelme sadece foveal ayrılmanın olduğu gözlerde izlenmiş, foveal ayrılmanın olmadığı gözlerde ise izlenmemiştir. Bu yüzden, foveal ayrılmanın gerçekleşmesi miyopik foveoskizisli hastalarda cerrahi için en uygun zaman olup, bu aşamada cerrahi yapılması hastaların görme düzeyinin artmasına yardım etmekte ve miyopik maküla deliğine gidişi önlemektedir.

 

Miyopik Maküla Deliği

Miyopik foveoskizis ileri evrelere geldiğinde vitreomaküler traksiyon, miyopik maküla deliği oluşumu ile sonuçlanabilmektedir. Miyopik maküla deliği hastalarında genellikle ciddi görme kaybı gelişmektedir ve eğer tedavi edilmezse bu durum tam bir retina dekolmanı ile sonuçlanabilmektedir. Retina dekolmanının eşlik ettiği veya etmediği miyopik maküla deliği hastalarında cerrahi seçenekler; PPV (gaz veya silikon yağı tamponadı ile), maküla çökertmesi (buckling) ve skleral kısaltma cerrahileridir. Ağır silikon yağı uygulanan prosedürlerde retinal yatışma oranı yaklaşık % 87 iken normal silikon yağı kullanılan prosedürlerde bu oran % 53 dür. Ağır silikon yağı kullanılan ameliyatlarda elde edilen yüksek yatışma oranlarına rağmen sonuç görme keskinliğinde standart silikon yağı kullanılan ameliyatlara göre anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Diğer taraftan, koryoretinal doku kaybı, RPE atrofisi ve arka stafiloma bağlı anormal glob şekli nedeniyle maküla deliğinin yeniden açılmasına ve retinanın tekrar dekole olmasına operasyon sonrası sıklıkla rastlanmaz. Fakat bazı hastalarda maküla deliğinin kapatılması ve retinanın yatıştırılması için yine de birden fazla cerrahi gerekebilmektedir.

 

Sonuç

Yüksek miyopik göze sahip bireyler, miyopik foveoskizis ve miyopik maküla deliği gibi çok çeşitli maküla patolojilerinin gelişmesine yatkındırlar. Son zamanlarda tanı araçlarındaki gelişmeler ve yeni vitreoretinal cerrahi teknikler görsel sonuçların iyileşmesini sağlamıştır. Patolojik miyopi ile ilişkili durumlarda daha etkili medikal ve cerrahi tedaviler kullanılabilir hale geldikçe, klinisyenler derhal bu maküla komplikasyonları ele alıp ciddi görme kaybını önleyecek yetiye sahip olacaklardır.,

 

[Kaynaklar: 1- Sperduto RD, Seigel D, Roberts J, Rowland M. Prevalence of myopia in the United States. Arch Ophthalmol. 1983; 101 (3): 405-7. 2-. Lai TY, Fan DS, Lai WW, Lam DS. Peripheral and posterior pole retinal lesions in association with high myopia: a cross-sectional community-based study in Hong Kong. Eye (Lond). 2008; 22 (2): 209-13. 3- Lai TTY. Diagnosis and Treatment of Myopic Maculopathy. Retina Today. 2014; April: 37-40. 4- Gaucher D, Haouchine B, Tadayoni R, Massin P, Erginay A, Benhamou N, Gaudric A. Long-term follow-up of high myopic foveoschisis: natural course and surgical outcome. Am J Ophthalmol. 2007; 143 (3): 455-62.]

 

Not: Katkılarından dolayı Dr. Numan ERASLAN ve Dr. Mehmet ÇITIRIK’a teşekkür ederiz.

 

Web sitesindeki bu bilgiyi, sunu ve yayınlarınızda aşağıdaki şekilde kaynak göstererek kullanabilirsiniz.

(Eraslan N, Çıtırık M, Teke MY. Miyopik Foveoskizis ve Miyopik Maküla Deliği. http://www.retinaclub.com/ Son Güncellenme Tarihi 01/02/2018).